Arı Sütünde Hedefe Ulaşmak

ARI SÜTÜNDE HEDEFE ULAŞMAK

2015 yılında ailemizin ihtiyacı kadar üretmeyi düşünerek, arı sütü üretimine başlamıştık. 2016 yılında işletmemizin arı sütü üretimini biraz arttırdık, diğer üreticilerin bazılarıyla üretim hakkında bilgi paylaşımı da yapıyorduk, bu bilgi paylaşımlarıyla yerli arı sütü üretim miktarıyla ilgili bilgimiz oldu. Dünyadaki arı sütü üretimini takip etmeye başlayınca ülkemizin arı sütü üretimindeki seviyesini daha iyi anladık.

Ülke ihtiyacının çok az miktarını üretebiliyor ve kovan başı üretimimiz de çok düşüktü. 2015 yılında Türkiye’de arı sütü üreten işletme sayısı 15-20, toplam üretim miktarı da yaklaşık 600-700 kilo civarıydı. O yıllarda üreticilerimizin kovan başı üretim miktarı günlük 7-8 gram (sezon ortalaması) civarındaydı.

Arı sütü üreten eski üreticilerin öğrenmek isteyen arıcılardan bilgi saklaması ya da yüzeysel bilgi vermesi sonucu arı sütü üretimi geçmiş yıllarda yaygınlaştırılamamıştır. Az sayıda üreticinin iyi niyetli öğretme gayreti ise sonucu çok değiştirmemiştir. Bunların yanında, üretimin meşakkatli olması, disiplinli çalışma gerektirmesi, teferruatlı uygulamalar içermesi ve satış konusunun bilinmemesi arı sütü üretiminin yaygınlaşmamasında etkili olmuştur.

Arıcılığın içinde olan ve arıcılık alanında çalışan kurumların arı sütü üretimi konusunda “araştırma geliştirme” çalışmaları yapmaması, üretimin uzun süre yaygınlaşmamasına etkisinin olması yanında, mevcut üretimin verimsiz yapılmasına, dolayısıyla üreticilerimizin gelir kaybına sebep olduğu gibi ülke olarak arı sütü ithal ettiğimiz için ülkemiz adına da gelir kaybı söz konusu olmuştur.

Arı sütünde ülke olarak durumumuz böyleyken, 2017 yılına geldiğimizde artık bir şeyler yapılması gerekiyordu.

Neler yapılabilirdi?

Kişisel çıkarlar için yapılan bazı etkinlikler hariç, neredeyse hiçbir şey yapılmamıştı.

Arıcıların, arı sütü üretimine ilgisini çekmek…

Arı sütünün faydalarına tüketicinin dikkatini çekmek…

Gerek üretim gerekse tüketimde arı sütüne hareket getirmek…

Arıcıları, arı sütü üretimle ilgili bilgilendirmek…

Üreticilerin bilgi alış-verişi yapmasını sağlayacak ortamların oluşturulması…

İşe, Türkiye’deki arı sütü üretiminin durumunun tespiti, Dünya ile farklılıklarımız ve sorunlarımızı belirledikten sonra gerekli yerlere iletmek için Mart 2018’de “Arı Sütü Çalıştayı” yaparak başladık. 2018 yılında yaptığımız çalıştay için 5 kilo ve üzeri üretim yapan 23 işletme vardı. Birkaç üreticiye ulaşılamamış olmayı da göz önünde bulundurursak bu sayı 25-26 olabilir.

Geçen süre içinde hem işletmemizin hem de diğer üreticilerin sosyal medya paylaşımlarıyla, arıcıların arı sütü üretimine ilgisi artmıştır. Bunu az sayıda da olsa üreticilerin arılıklarında yaptıkları bilgilendirme çalışmaları takip etmiştir. Türkiye’nin birçok ilinden arı sütü üretimini öğrenmek isteyen 130 arıcımızın katılımıyla Yalova’da yaptığımız eğitim çalışmaları ve bundan sonra yayınladığımız eğitim videolarından sonra üretici sayısı bir hayli artmıştır.    

Bir taraftan bu çalışmaları yaparken diğer taraftan ise, mevcut arı sütü üreticileriyle gerek internetten gerekse de yüz yüze ve açık hava toplantılarında tecrübe paylaşımları yapılmış. Yeni başlayan üreticilerin bilgi düzeyinin arttırılması ve çeşitli sorunlarına çare bulunmaya çalışılmıştır.

Arı sütü üretim yöntemleri ve bunlarla yapılan üretimlerin karşılaştırmalarını yazdıktan ve toplantılarda bu konuları tartıştıktan sonra çoğunlukla kullanılan (başlatıcı+besleyici) yöntemin yanında bazı üreticiler diğer iki (sadece başlatıcıyla ve sadece besleyiciyle) yöntemi de denemiş ve kendileri için daha uygun gördükleri yöntemle üretime devam etmişlerdir.

Arı sütü üretiminde, bir taraftan yeni üretici katılımları olurken diğer taraftan da mevcut üreticiler artık verim artışını düşünmeye ve konuşmaya başlamışlardır. Verim artışı konusunda değişik bazı uygulamaların yanında, kullanılan arı ırkı ve hatlarının kullanımı ile besleme konusunun önemi yavaş yavaş anlaşılmaya başlamıştır.   

Artık arıcılarımız arı sütü üretimiyle ilgili bilgilere kolaylıkla ulaşabiliyor, üretimde yaşadığı sıkıntılara çareler bulabiliyor. Diğer üreticilerle kendi üretimini kıyaslayabiliyor, kendini geliştirerek daha fazla üretmenin yollarını hep birlikte arıyorlar. Arı sütü üreticilerimizin sayısını 2020 için 100’ün üzeri olarak tahmin ediyordum ki, whatsapp grubumuzdan haberdar olup katılan 70 üretici mevcut, 2021 yılı için tahmin yapmak çok zor ama 150’yi aşması kuvvetle muhtemeldir.

Bu gelişmeler yeterli mi?

Hayır…

İyi yol kat ettik ama henüz işin başında sayılırız.

Yine de ben hedeflerimin bir kısmını gerçekleştirdim ve gelinen yere baktığımda bu hedefe ulaşmak için çalıştığım için memnunum.

Çok mu kolay oldu?

Zorluk yaşamadım mı?

Şöyle düşünün, kalabalık ortamda çoğunluk kuru pasta yerken, sizin içinde olduğunuz grup önlerindeki çok güzel yaş pastayı yiyor, siz de kabalık gruba diyorsunuz ki “bu daha güzel gelin beraber yiyelim”. Pastanın etrafındakilerin hepsi bunu ister mi? 😊 Haliyle istemeyenler çıkıyor. Kimi sesini yükseltiyor, kimi size engel olmak için ayak oyunlarına giriyor, kimi başkalarını araya sokuyor, kimi de mırıldanıyor. Arı sütü üretimiyle ilgili toplantı yapılmasını istemeyen yöneticilerin olduğu “arıcılık derneğimiz” var bizim. Ama hepsini aynı kefeye koyamam, samimi olarak “buyurun gelin, pastayı hem büyütelim hem birlikte yiyelim” diyenler de yok değil.

Bir de şöyle düşünün, arı sütü üretiyorsunuz ve bir kısmını arıcılara satıyorsunuz. Sizden bir miktar arı sütü alıp müşterisine satan arıcıya arı sütü üretmeyi öğretiyorsunuz.  Müşterinizi kaybettiğiniz gibi size de rakip oluyor, pazar edinmek için sizden de ucuza satıyor. Kaç üretici bu durumu kabul eder?

Ticari kaygılarla bugüne kadar gelinmiş.

İşletme olarak bizim ticari kaygımız olmadığı için biz daha rahatız.

Bundan sonraki hedefte neler var?

Artık üretmek yetmez…

Verimli üretim yapmak şart.

Bir kovandan ürettiğimiz arı sütü miktarını çoğaltmamız gerekir.

Üreticilerimiz en üst düzeyde arıcılık bilgi ve tecrübesine sahip olmalı…

Bu bilgi ve tecrübeye ilave olarak, arı sütü verimi yüksek arı hatları kullanmakla ve bu arıların gereksinimine uygun besleme yapıldığında verim artışı mümkün olabilir.

Hangi ırk?

Hangi ırkın hangi hattı?

Şurup mu, protein mi?

Hangi protein?

Ne zaman?

Ne kadar?

Sorular bitmez…

Fazla uzatmayayım…

Sonuç olarak, arı sütü üretiminde bir hareket gerçekleşti ama yetmez. Ön önemlisi de üreticilerin zarar görmemesi için bu hareket doğru yönlenmesi-yönlendirilmesi gerekir.

 

4 thoughts on “Arı Sütünde Hedefe Ulaşmak

  • 15/07/2021 tarihinde, saat 23:15
    Permalink

    Durumu iyi ozetlemissiniz.
    Yalovadaki toplantınıza katılmış sizden bu konuda ok seyler öğrendim.
    Her şey için teşekkür ederim.
    Bu sene ben de arı sütü üretimine başladım.
    Pazarlama konusunda sıkıntı yaşasak ta her şey nasip.
    Bir gün inşallah arı sütü whatsap gurubuna dahil oluruz.
    selamlar ve saygılar.
    Bayram koyun
    05052130066

    Yanıtla
  • 15/07/2021 tarihinde, saat 23:33
    Permalink

    Merhaba
    Kenan bey 100 kovan Kafkas ırkı Arım var Şile de kestane bölgesinde arıcılık yapmaktayım arı sütü yayınlarınızı ilgiyle takip ediyorum bende süt üretimi yapmaya niyetleniyorum fakat öncelikle arılarımın ırkını değişmem gerektiğini düşünüyorum çünkü izlediğim süt konulu videolarda genelde İtalyan gold cinsi arılar kullanılmakta olduğundan tereddütlerim olmakta sebebi ise kalite bir damızlık edinememek endişesiyle başbaşayım
    Prensiplerinizden dolayı tavsiyelerinize açığım.
    Teşekkürler
    Cafer Tavşan

    Yanıtla
    • 18/07/2021 tarihinde, saat 20:06
      Permalink

      Merhaba, fazla yavru yetiştirme eğiliminde olan arıların arı sütü verimleri genellikle daha iyi oluyor.

      Yanıtla
  • 07/08/2021 tarihinde, saat 04:21
    Permalink

    Tebrik ediyorum. Ülkemizin Arı sütü konusunda rol model olan Kenan bey bilgi paylaşımlarınızı devam etmesi gerekir. Ülkeye mal olmuş insanların kenara çekilme lüksü olmadığını düşünüyorum. Selamlar.

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.